1.GÜN:  MARDİN  –– MİDYAT MOR GABRİEL MANASTIRI – MİDYAT ÇARŞISI – KONUK EVİ 

Sabah saat 02.00’da Didim’den ayrıldıktan sonra İzmir Adnan Menderes havaalanı iç hatlar terminalinde uçuş işlemlerimizi gerçekleştirmek için ................ hava yolları check in kontuarına gidiyoruz.  TC kimliklerimiz ile birlikte check-in bagaj işlemlerini tamamlayarak İzmir’den Mardin’e 05.45 uçuş ile yolculuğumuz başlıyoruz. Yaklaşık 2 saat sürecek yolculuk sonrasında  Mardin’e varıyoruz. Kahvaltımızı aldıktan sonra  dünyanın ayakta duran en eski süryanı ortadoks manastırı olan Mor Gabriel Manastırını gezeceğiz ardından Midyat çarşısında sizlere vereceğimiz serbest zaman sonrasın konuk evini ziyaret edeceğiz konaklama ve akşam yemeği  Mardin de ki Otelimizde 

2.GÜN:  MARDİN DEYRUL ZAFARAN MANASTIRI – KASİMİYE MEDRESESİ – MARDİN DAR SOKAKLARI – ULU CAMİİ – KÜLTÜR VE SANAT SOKAKLARI – ABBARALAR – PTT BİNASI – KILLIT KÖYÜ 

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında ilk durağımız Bütün dünyadaki Süryani Halkının merkezi konumunda bulunan Deyrul zafaran Manastırını geziyoruz. Şemsiler zamanında güneş tapınağı olarak inşa edilen daha sonra yüzlerce yıl Süryanilerin Patriklik merkezi görevini üstlenen Manastır hakkında edineceğimiz bilgiler bizi buraya hayran bırakacaktır. Alacağımız önemli tarihi bilgilerden sonra Kasımiye Medresesini gezip Mardin’in Dar Sokaklarından geçerek Ulu Camiiyi göreceğiz ardından sizlerin de fotoğraf çekmeden gidemeyeceğiniz Kültür ve Sanat Sokaklarından geçip antik kent Mardin’in gizemli yapıları olan Abbaralar görüp bir sonraki durağımız olan Ptt  Binasını gezeceğiz daha sonra rotamızı Mardin’in dağlık ve yeşillik tarafına çeviriyoruz. İlk durağımız Mardin’e benzerliğiyle ünlü olan Savur ilçesi olacak. Vereceğimiz kısa bir molanın ardından tekrar yola koyuluyoruz. Yolumuz üstünde Hristiyanlığın ilk yerleşim köylerinden olan Kıllıt Köyü’ne varıyoruz. Köyün terkedilmiş görüntüsü bize hüzün verecektir. Köyün Muhtarından Kıllıt Köyünün hikâyesini büyük bir merakla dinleyip köyde bulunan Ortodoks, Katolik (Harabe) ve Protestan (Harabe) kiliselerini ziyaret ediyoruz. Kıllıt Köyü’nde yüreğimizi bıraktıktan sonra buradan ayrılıp konaklama için Mardin’deki … otelimize geçiyoruz.

3.GÜN:  ŞANLIURFA – GÖBEKLİ TEPE – ŞANLIURFA MÜZESİ – BALIKLI GÖL – HARRAN 

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında bizi bekleyen aracımıza binerek Göbekli tepeye doğru yola çıkıyoruz Dünyanın bilinen en eski kült yapılar topluluğu olan ören yerinde T biçimindeki 10 – 12 dikilitaş yuvarlak planda dizilmiş, araları taş duvarla örülmüştür. Burası bir yerleşim değil, kültür merkezi olarak tanımlanmaktadır. Buradaki kült yapılarının üretime geçiş aşamasına – tarım ve hayvancılığa- yakın olan son avcı grupları tarafından inşa edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Diğer anlatımla Göbekli Tepe, çevredeki oldukça gelişmiş ve derinlik kazanmış bir inanç sistemine sahip olan avcı – toplayıcı gruplar açısından önemli bir kült merkezidir. Göbekli tepe gezimizin ardından. Şanlıurfa’ ya hareket ediyoruz. Yaklaşık 2,5 saatlik yolculuğumuzun ardından Türkiye’ nin en büyük müzesi olma özelliğine sahip olan Şanlıurfa Arkeoloji ve Mozaik Müzesi’ ne ulaşıyoruz. Müzede Harran, Göbekli tepe ve diğer höyüklerde yapılan çalışmalar sonucunda ortaya çıkarılan kültür varlıklarını inceliyoruz. Ardından 150 metre uzunluğunda, 30 metre genişliğinde, rivayete göre Hz. İbrahim ateşe atıldığı, bir mucize sonrasında etrafın güllük gülistanlık olduğu Balıklı göl’ ü ziyaret ediyor son durağımız olan haranı gezip akşam yemeği ve konaklama için otelimize geçiyoruz 

Konaklama Şanlıurfa’da ki otelimizde ..

4.GÜN:  ADIYAMAN – ATATÜRK BRAJI SEYİR TERASI – KARAKUŞ TÜMLÜSÜ – CENDERE KÖPRÜSÜ – NEMRUT DAĞI GÜN BATIMI

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında ilk durağımız karagüllerin diyarı halfetiye varıyoruz. Fırat nehrinin suları altında kalmış taş mimarisi ile kayıp şehir, saklı kent olarak bilinen halfetiyi ziyaret ediyoruz. ardından teknemize binerek baraj gölü üzerinde yapacağımız gezi sırasında rum kale ve  sular altında kalan köyleri görüyoruz bu gezimizin ardından bizi bekleyen aracımıza binerek Türkiye’nin en büyük sulama projesi olan, gövdesindeki bazalt maddenin 1919 metre yükseklikte eski bir volkanik dağ olan Karadağ'ın eteklerinden getirilen Atatürk Barajına ulaşıyoruz. Seyir terasına geçip 8 yıl gibi oldukça kısa bir zamanda bitirilen Türkiye’nin medarı iftiharı olan bu eşsiz yapıyı birde rehberimiz tarafından dinlerken baraj yapımı esnasında hayatını kaybeden işçiler için yapılan anıtı görüyoruz. Atatürk barajı gezimiz sonrasında Adıyaman’a varıyor ve burada Minibüslerimize binerek Kâhta ilçesi üzerinden Nemrut dağı milli parkı sınırları içerisinde bulunan Karakuş Tümülüsü, Cendere Köprüsü, gezilerini yapıyor ve 2150 mt. Yükseklikteki Nemrut Dağına çıkıyoruz. Tanrı kral Antiochos tarafından gelecek nesillere vasiyetimdir  başlığı altında yazılan Nomos kitabesi eşliğinde Doğu ve Batı Terasları, Zeus Oramastes, Apollon Mithras, Herakles Artagnes, Kommagene ve koruyucu Aslan, Kartal heykellerini görerek  akşam Güneşin Batışını izliyoruz.

Konaklama Adıyamandaki  otelimizde.

5.GÜN:  DİYARBAKIR – ZERZEVAN KALESİ 

Sabah otelde alacağımız kahvaltı sonrasında bizi bekleyen aracımıza binerek Diyarbakır’a doğru yola çıkıyoruz Diyarbakır panoramik olarak görüp  Diyarbakır ile Mardin arasında, Çınar ilçesine bağlı Demirölçek mahallesi sınırları içinde yer alan tarihî yapı ve askerî yerleşim alanı olarak kullanılmış Zercevan kalesi’nin zamana karşı halen ayakta duran güzelliğini göreceğiz ardından dinlenmek için Diyarbakır’da ki otelimize geçiyoruz.

6.GÜN:  DİYARBAKIR HASAN PAŞA HANI – ULU CAMİİ – SULUKLU HAN DENGBEJ EVİ – İÇ KALE MÜZE – SURLAR 

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında ilk durağımız olan 19. yüzyılın ilk yarısında Diyarbakır’ın en önemli hanlarından birisi olarak tarihi Hasanpaşa Hanı’na varıyoruz.Hasan paşa hanından çıktıktan sonra hemen karşımızda bulunan ve İslam âleminde 5. Büyük haremi şerif olarak ün kazanan anadolu’nun en eski camilerinden biri olan Diyarbakır Ulu camisini geziyoruz.Bu cami 639 yılında kiliseden camiye dönen Ulu Cami Türkiye’nin en eski ibadethanelerinden birisi fotojenik ve bir o kadar da farklı duygular hissettiren ulu camideki güzel turumuzun ardından bir sonraki durağımız sülüklü han zamanında hekimler tarafından şifalı olduğu ön görülmüş ve buradan çıkarılan sülüklerle hastalar şifa bulmuş. Adı da buradan geliyor zaten. 1683 yılında yaptırılan Sülüklü Han günümüzde bir kafe. Süryani şarabı ve kahve içebileceğiniz sohbet edebileceğiniz bir mekân bu handaki kısa molamızın ardından Cahit Sıtkı Tarancı evine geçiyoruz.Bölgenin en özel sivil mimarisi örneklerinden olan ve geleneksel Diyarbakır evlerinin hemen bütün güzelliklerini ihtiva eden bu mekan da Cahit Sıtkı’nin renkli hayat öyküsünü dinliyor ve sonrasında müzeyi geziyoruz. Çin seddinden sonra dünyanın en uzun surları olan  Diyarbakır Surları, tarihe tanıklık eden yönü ve turizme sunduğu değeri ile görülmeye değer en nadide yerler arasındadır. Dünyanın en eski uygarlıklarına tanıklık eden surlar, eski olmasının yanında dünyanın en dayanıklı surları arasında da yer almaktadır, aynı zamanda surların çevrelediği  Diyarbakır kalesi 5,700 metre uzunluğunda, yer yer 10-12 metre yüksekliğindedir. 3- 5 metre,82 adet burcu,4 yöne açılan ana kapıları bulunan kale içerisinde yer alan burçları ile dikkat çekicidir. Diyarbakır’daki büyüleyici surları gördükten sonra Diyarbakır’dan kalkacak uçağımız için Diyarbakır Hava Limanına geliyoruz. Gerekli bagaj ve check –in işlemlerimizi gerçekleştiriyor ve ................ ile Saat: 22:45’da olan İzmir uçuşumuzu gerçekleştiriyoruz.